Akne, cildin gözeneklerinde biriken yağ, kir ve meyyit hücrelerin birleşimiyle başlayan ve vakitle iltihaplanarak daha önemli bir hâl alan yaygın bir cilt sorunudur.
Genellikle ergenlikle birlikte anılsa da, akne her yaşta ortaya çıkabilir; yüzde, sırtta, göğüste ya da omuzlarda belirerek hem fizikî hem de ruhsal rahatsızlık yaratabilir.
Akne deyip geçmemek gerekir, zira bu durumun pek çok farklı tipi vardır. Kolay siyah noktalar ve beyaz noktalar ekseriyetle “non-inflamatuar” akne olarak bilinirken, cilt altına yerleşip ağrılı ve iltihaplı bir yapı kazandığında “inflamatuar” ya da “kistik akne” ismini alır. Hatta kimi durumlarda hormonlar, sürtünme yahut ilaç kullanımı üzere nedenlerle akneler çok daha dirençli ve yaygın hâle gelebilir.
Aknenin ortaya çıkmasında rol oynayan faktörler de epey çeşitli: hormonal dalgalanmalar, genetik yatkınlık, sıhhatsiz beslenme alışkanlıkları, gerilim, uykusuzluk, kimi ilaçlar ve cilt bakımındaki yanılgılar. Bilhassa rafine şeker, çok yağlı yiyecekler ve gerilimli ömür stili, ciltte yağ üretimini artırarak gözeneklerin tıkanmasına yol açar.
Ancak yeterli haber şu: Akne denetim altına alınabilir. Her cilt tipi ve her akne tipi farklı olduğu için tedavi de şahsa özel olmalı. Dermatologlar tarafından önerilen medikal kremler, antibiyotikler, vitamin destekleri ve hakikat bakım rutinleriyle aknelerle gayret edilebilir. Tedavi süreci sabır ve istikrar gerektirir; zira cilt vakitle güzelleşir ve kendini yeniler.
Ayrıca günlük hayatta yapılacak kolay değişikliklerle de tedaviye dayanak olmak mümkündür. Nazik ve sistemli cilt paklığı, doğal içerikli eserler kullanımı, sağlıklı beslenme, kâfi uyku ve gerilimden uzak durmak, cildinize büyük bir düzgünlük yapar.
